Baharat Dünyasının Hızla Yükselen Yıldızı! Servet Kazandıran İlk Ürünler Toprakla Buluştu
UNESCO Dünya Mirası Listesi'nde bulunan "sakin şehir" Safranbolu'da, ilçenin simgesi safranın yetiştirilmesine tekrar başlandı. Kilogram fiyatı 450 bin lira olan bu kıymetli bitki, bölgenin ekonomik gelişimi için önemli bir fırsat sunuyor.
Dünyanın en kıymetli baharatları arasında yer alan safran, adını aldığı Safranbolu topraklarında yeniden hayata dönüyor. Yüzyıllardır bu bölgenin sembolü haline gelen mor çiçekli bitki, yalnızca mutfakları zenginleştirmekle kalmıyor; aynı zamanda sahip olduğu ekonomik değerle de dikkatleri çekiyor. Kırmızı altın olarak anılan safran için ekim çalışmaları yerel halkın ilgisini çekmiş durumda.
EKİM ÇALIŞMALARI VE EKONOMİK KATKISI
Tarihi Karabük ilçesi Safranbolu’da, İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından koordine edilen projeyle safran soğanlarının ekimine başlandı. Gayza köyünde oluşturulan 15 dönümlük "Safranova" alanı, bu ekim çalışmaları ile beraber bölge halkı için büyük bir heyecan kaynağı oldu. İlçe Tarım ve Orman Müdürü Mehmet Akgül, safranın kilogram fiyatının yaklaşık 450 bin TL civarında olduğunu belirterek, bu değerli bitkinin bölge ekonomisine önemli katkılar sağlayacağını vurguladı.
SAFRAN NEDEN BU KADAR KIVMETLİ?
Mor çiçekli safran bitkisinin taç yaprakları arasında yer alan, son derece nadir ve hassas stigmalardan elde edilen bu baharat, yemeklere kattığı eşsiz tat ve renk ile tanınmasının yanı sıra sağlık alanında da sunduğu faydalarla dikkatleri üzerine çekiyor. Güçlü bir antioksidan kaynağı olan safran, geleneksel tıpta sıkça kullanılmaktadır. Ayrıca, kozmetik, boya ve ilaç endüstrilerinde geniş bir uygulama alanına sahiptir. Bu çok yönlü kullanımı ve zahmetli hasat süreci, safranın yüksek fiyatını da açıklıyor.
SAFRAN CENNETİNDE EKİM ÇALIŞMALARI TAMAMLANDI
Safranbolu için safran, sadece bir tarımsal ürün değil; bunun yanı sıra aynı zamanda zengin bir kültürel mirasın parçasıdır. İlçe Tarım ve Orman Müdürü Mehmet Akgül, bu bitkinin yüzyıllar boyunca geleneksel yöntemlerle yaşatıldığını belirtti. Akgül, "Aslında biz geleneğimizi bugün yeniden hayata geçirdik" diyerek, bu ekim etkinliğinin yalnızca ekonomik bir durum değil, aynı zamanda kültürel değerleri koruma çabası olduğunu da ifade etti.
